Kış İkindisi

Bir kış ikindisinde, bu avludan kalkmakta,

Garip’in cenazesi, kimsecikler yok, tenha,

Onun gibi kaybolmuş, birkaç kişi bakmakta,

Boş gözlerle, manasız, sessizce, tabutuna.

 

Hava bozuk ve renksiz, Garip’in talihine,

Yağmur atıştırmakta, bir yandan ince ince,

Hafifçe duyulmakta, hoca lütfetmiş neyse,

Çabuk çabuk, telaşla, selâsı verilmekte.

 

Cenazede bir imam, bir, iki ihtiyar var,

Tecrübe etmekteler kendi atilerini,

Bir de şoförü gelmiş, canı sıkılmış zaar,

Cenaze aracının, istikameti belli.

 

Varıldı mezarlığa, kazılmış, mezar hazır,

Söylenmekte görevli, çünkü yerler hep çamur,

Ona kaldı Garip’in, kimsesiz bedenini,

Koymak toprak altına, sanki çok mu gerekli.

 

Gereksiz bir hayatın değersiz neticesi,

Gözlerden kaçırıldı, hasıraltı edildi,

Kimsenin sormadığı Garip’in hikâyesi,

İşte hemen o anda unutuldu ve bitti.

Previous
Previous

Âşık