AMAÇ-TOPLUM YAPISI

Varlığın tekliği bilinci içinde, en üst düzeye ulaştığında kendisinin varlık olacağı gerçeğini kavramış bir halde yaşayan insanlardan oluşan bir toplum yapısına ulaşıldığında adaletin, aklın, vicdanın ve bilgeliğin en üst düzeyde egemen olduğu bir ortam oluşacaktır.

 

Gerçek, olumsuzlukların egemen olduğu yerde bulunmaz. Gerçek her yerdedir ve olumsuzlukların egemen olduğu yer hiçlik alemidir. Onun için, gerçeğin olmadığı yer yoktur; olumsuzluklar hiçlik içerisindedir. Bu düşünce temelinde, olumsuzlukları her anlamda ortadan kaldırmayı, olumsuzluk sözünü yer yüzünden silmeyi, her şeyin iyi, güzel ve doğru olmasını hedefleyen bir toplum düzeyine ulaşmak gerekmektedir. Tahammül gösterilecek tek olumsuz kavram “eksiklik” olacaktır, o da sürekli çalışmayla giderilecek ve her konuda tama ulaşılacaktır.

 

Olumsuzlukların silinmesinde üzerinde ilk ve en fazla durulacak konu eğitimdir. Klasik okul eğitiminin içeriğinin akla, bilime ve çağdaş gelişmişlik düzeyine uygun ve millî ve manevî değerleri kapsamlı olarak öğretir hale getirilmesi gerekmektedir. Bunun ötesinde, bütün dereceleriyle birlikte okul kavramı, hayatın merkezine koyulmalıdır. Toplum yapısının bütün unsurları, referansları okul kurumu olacak şekilde düzenlenmelidir. Okulun vereceği, akla uygun ve bilimsel bilgi ile birlikte yüksek millî ve manevî değerler, dürüstlük, ahlâk, dayanışma kavramları ve nihayetinde varlığın birliği bilgisi toplumun bütün bireylerine ulaştığında, tek tek her bireyin bütün topluma eşdeğer ve aynı şekilde bütün toplumun da tek bir birey gibi olduğu düzeye varılacaktır.

 

Toplumda herkesin meslek sahibi olması, okulda buna karşılık gelen akademik eğitimi tamamlayarak mesleğine uygun akademik unvana kavuşması ve en az birer sanat ve spor alanıyla uğraşması hedeflenmelidir. Bunları sağlamak yüksek derecede çalışmayı gerektirecektir. Ayrıca, bütün iş, eğitim, sanat ve spor noktalarına erişmek ve bunlara göre zamanı planlamak da çok önemlidir. Yerleşim yerleri buna göre planlanmalıdır; okulların merkezde olduğu yerleşim yerlerinde okulların birer çıktısı haline gelecek işyerleri, sanat atölyeleri ve spor alanları bu merkezin çevresine yerleşmeli, konutların buralara ve yeşil alanlara ulaşımı sağlanmalıdır. Gıda ihtiyacı da öncelikli olarak yerleşim yerinin en yakınındaki tarım alanlarından tedarik edilmelidir.

 

Toplumun meslekî yapısı, birbirinin çalışma alanlarına saygılı olan ve mesleğine sevgi duyan işçiler, memurlar, girişimciler, serbest meslek mensupları, esnaflar ve çiftçilerden oluşmalıdır. Kendi içlerinde hukukî bir statü içerisinde meslekî örgütlerini kuran gruplar, bu çatı altında ortaya koyulan iktisadî değerlerin yeniden üretime sevki ve paylaşımı ile birlikte sosyal güvenlik, sağlık ve hukukî danışmanlık haklarına ulaşmalıdır.

 

Toplum, her türlü kabahat ve suçu gerektiği tarzda cezalandıracak dayanışmaya ve güce sahip olmalıdır. Diğer insanların haklarına saygısızlık eden, onları hiçe sayan hiçbir hareket cezasız bırakılmamalıdır. Yapılacak her olumsuzluğun mutlaka cezasını bulacağı inancı toplumun her bireyinde bulunmalıdır. Eğitimle kendini yükselten insanlar bulunduğu gibi, bunu yapamayan çok daha fazla sayıda insan mevcuttur. Bunların sözle ve iyi niyetle bir yere gelemeyecek olanları ancak canlarının yanmasından anlayacakları için kendileriyle bu dilden konuşulmalıdır. Zira bunlar, benlik iddiasında bulunmaktadır ve benlik iddiasının çıkış noktasını ise bireysel olarak yaşadıkları haz ve acılar, doygunluk ve noksanlıklar oluşturmaktadır. Herhangi bir anda, haz veya acıyı, doygunluk veya noksanlığı bedenî olarak sadece kendisinin yaşaması, bunlarda, kendilerinin diğer bireylerden ayrı olduğu algısına sebep olmaktadır. O halde, olumsuz davranışlar gösterenler, toplumun diğer bireylerinden ayrı olarak, olumsuzluklarının karşılığı oranında, hiçbir taviz verilmeden cezalandırılmalıdır. Ceza düzeyi, olumsuzluk gösteren bireyi bir daha o olumsuzluğu yapmayı aklına bile getiremeyecek, toplumun diğer bireylerini de vicdanen suçun, karşılığı olan cezayı bulduğu kanaatine ulaştıracak derecede olmalıdır.

 

Okulu ve eğitimi merkeze alan ve bütün yapıyı bu merkez etrafına kuran, birbiriyle uyumlu, tek varlık düşüncesi altında her bireyin kendisiyle aynı olduğu bilincine varmış, adaletin zerre kadar şaşmayacağı, sürekli düşünen, çalışan ve üreten, sanatı ve sporu fiilen yapan, bunlara rağmen olumsuzluk gösterenleri süratle ve eksiksiz biçimde cezalandıran ve bu yolla kendini temizleyen toplum yapısı hedeflenmelidir.

Previous
Previous

AMAÇ-MADDEYLE UYUM

Next
Next

AMAÇ-İNSAN ÖZELLİKLERİ